Saygıdeğer okurlarım,
Biz Anamurlular sıcak yaz akşamlarını çoğunlukla balkonlarımızda geçiririz. Hatta öyle ki, balkonlarımız evin salonu kadar büyük yapılır; çünkü biliriz ki akşam yemekleri, çay sohbetleri, komşu muhabbetleri hep burada yaşanır. Balkon, Anamur evlerinin olmazsa olmazıdır.
Peki son yıllarda bu mümkün mü sizce? Ne yazık ki hayır. Eğer eviniz sahil kenarında ise eğlence mekânlarından yayılan aşırı yüksek ses, ya da düğün salonlarından hiç bitmeyen “Erik Dalı” şarkısı balkon keyfimizi kabusa çevirmeye yetiyor. Akşamınızı huzurla geçirmek istersiniz ama yüksek sesin esiri olursunuz.
“Benim evim şehir merkezinde, eğlence mekânlarından uzak. Burada gürültü olmaz” diyorsanız, yine yanılıyorsunuz. Bu kez karşınıza plakasız ve egzozu sökülmüş motorlar çıkıyor. Askere gönderme törenlerinde kulakları sağır eden korna sesleri ya da mahalle aralarında yolları kapatıp yapılan nişan eğlenceleri… Yani nereye giderseniz gidin, gürültüden kaçış yok.
Belediye başkanımız yıllardır “Marka Kent Anamur” sloganıyla sesleniyor. Güzel bir hedef, fakat şunu da söylemek gerek: Marka kent, sadece sözle olmuyor. Gürültüye teslim olmuş bir şehir, markalaşmak bir yana, yaşanabilirliğini bile kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalır.
Elbette bu mesele yalnızca yerel yönetimin değil, merkezi idarenin de sorumluluğunu gerektirir. Yasakların ve cezai yaptırımların ciddi şekilde uygulanması, kurumların el ele vermesi şart. Çünkü bu şikâyeti yalnızca ben değil, Anamur sokaklarında kime sorarsanız duyarsınız. Asıl düşündürücü olan, bu kadar açık ve yaygın bir sorun karşısında yetkililerin hâlâ adım atmamasıdır.
Turizmin geleceği parlak, doğasıyla övündüğümüz Anamur’umuz, bu tür görüntüler ve gürültülerle anılmayı hak etmiyor. Umarım en kısa zamanda yetkililer bu sese kulak verir ve önlemler alınır.
Sessiz, sakin ve huzurlu bir Anamur’da buluşmak dileğiyle…
Saygılarımla
06.09.2025
Ahmet DOĞAN
Harita ve Kadastro Mühendisi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.