Haber Merkezi - Düzenlediği konferanslarla gündemdeki çok önemli konuların altını çizen Toros Üniversitesi 45 Evler Kampüsü Konferans Salonu'nda psikoseksüel bir rahatsızlık olan pedofili ve çocuk cezaevleri konusunu masaya yatırdı.
Moderatörlüğünü Toros Üniversitesi’nden Yar. Doç. Dr. Esmeray Yoğun’un yaptığı “Çocuk Bedenimin Sesi Ol” isimli konferansın konuşmacılığını ise İŞTAR Kadın Danışmanlık Merkezi Psikoloğu Fahriye Cengiz, Mersin Barosu Başkan Vekili Sami Dündar, Mersin Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Mehmet Antmen yaptı.
ÖĞRENCİLERİN HAZIRLADIĞI SKEÇ İLGİ İLE İZLENDİ
Konferans, Toros Üniversitesi öğrencilerinin hazırladığı pedofili konulu kısa bir skeçle başladı. Aile içerisinde çocukların pedofiliye ne kadar kolay bir şekilde maruz kalabileceklerinin anlatıldığı skeç salonu dolduranlar tarafından ilgiyle takip edildi.
İNTERNET KULLANIMI PEDOFİLİYİ ARTTIRIYOR
Konferansın açılış konuşmasını Mersin Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Mehmet Antmen yaptı. Yaşanılan her çocuk istismarının pedofili olmadığının altını çizen Antmen, “Pedofili bir ruhsal hastalıktır. Gerek sosyal yaşamda gerekse de bozuk aile ilişkileriyle doğrudan ilişkisi vardır. Pedofili genelde tek başına görülmez yani yanında başka bir psikolojik rahatsızlıkta görülür. Bunların en sık görünenleri duygu durum bozuklukları ve anksiyetedir.
Ayrıca madde ve alkol kullanımının bu patolojik durumu arttırdığını belirten Antmen,”pedofili tek başına tedavi edilemez beraberindeki hastalıklarında tedavisi şarttır. İnternet kullanımının yaygınlaşmasıyla pedofili vakaları da belirgin olarak artmıştır. Çünkü saldırganın kimliğinin gizli tutulabilmesi ve bu şekilde de daha pervasız davranabilmesi internetle mümkündür.
Pedofili vakalarının tedavisi genellikle sonuç vermemektedir. Bu nedenle olayın önlenmesini ve çocukların korunmasına yönelik önlemlerin alınması başvurulması gereken temel yoldur” şeklinde konuştu.
ÇOCUK ve SUÇ KAVRAMLARI BİR ARADA KULLANILMAMALI
Konferansın ikinci konuşamasını Psikolog Fahriye Cengiz yaptı. Çocuk cezaevleri üzerinde yaptıkları pratik çalışmalar hakkında bilgiler veren Cengiz, “çocuk cezaevleri derhal kapatılmalı. Çocuk ve suç kavramlarının bir arada kullanılması sıkıntılıdır. Burada şu algı çelişkisi vardır; suça sürüklenmiş çocuk denilir, bu kavramda çocuk nesnedir ama cezai yaptırımda özne olarak görülür ve çocuk cezai yaptırıma maruz kalır.
Eğer ortada bir sürüklenme durumu varsa ve bu resmi olarak kabul ediliyorsa; çocuğu suça sürükleyen araçların tespit edilip, bunların ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır” dedi.
ÇOCUK CEZAEVLERİ KAPATILMALI
Konferansın son konuşmasını ise, Mersin Barosu Başkan Vekili Sami Dündar yaptı. 18 yaşının altındaki her bireyin tamamının çocuk olarak kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Dündar, “15-18 yaş ayrımının ceza yasasından çıkarılması gerek çünkü 15 yaşını tamamlamış olan çocuğun rızası bulunması halinde cinsel ilişkiye girmiş olması durumunda cezada caydırıcılık unsuru bulunmuyor. Yani ceza var fakat caydırıcı değil” diye konuştu.
Çocuk Cezaevlerinin acilen kapatılması gerektiğini belirten Avukat Dündar, “çocukların güvenlik tedbirlerinden tutuklama tedbirinin uygulanmaması uluslararası sözleşmeler gereğince, insan onuruna yakışır ıslah kurumlarının hayata geçirilerek çocukların bu kurumlarca koruma altına alınması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Seminerin sonrasında çocuk cezaevleri kapatılması konusunda imza kampanyası açıldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.