• BIST 10081
  • Altın 2951.437
  • Dolar 34.6593
  • Euro 36.8557
  • İçel 14 °C

AKP 1 Kasım seçimlerini nasıl kazandı?

Hüseyin ŞİNASİ

1 Kasım 2015 seçimlerinde AKP çok büyük bir başarı elde etti. 5 ay gibi kısa bir sürede oylarını 4,8 milyon ve oy oranını % 8’den fazla artırarak, olmaz denileni, beklenmeyeni başararak şaşırttı. Kutlarız.

AKP’nin ortaya çıkan bu seçim başarısı, gerçekten çok ilgi ve dikkat çekicidir. Dikkat çekicidir, çünkü Türkiye, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri arasında geçen 5 aylık süre içinde, çok ciddi terör olayları ile ekonomik, sosyal, toplumsal sorunlarla ve çok ciddi dış politika tehditleri ile karşı karşıya kaldı. İktidar partisi olarak AKP’nin bu sorunlar karşısında çok başarılı bir yönetim tarzı sergilediği de söylenemez. Böyle bir ortamda seçime giden bir partinin oy kaybetmesi beklenir. Fakat tam tersi oluyor. Onun için bu seçimi ve sonuçlarını ilginç buluyoruz.

İtirazları duyar gibiyim. Tamam kabul ediyorum, bu seçim de eşit ve adil bir ortamda yapılmadı. Muhalefet partileri üzerinde yoğun bir baskı vardı. Devlet imkânları her zaman olduğu gibi yine iktidar partisi lehine kullanıldı. Ülkemizde seçim sonuçları üzerinde bunlar önemli faktörler. Fakat saydığımız tüm bu olumsuzluklar 7 Haziran seçimlerinde de vardı. O nedenle muhalefet partilerinin aldıkları başarısız sonuca bu tür mazeretler bulmaya çalışmalarını  mantıklı bulamayız. Dahası var, AKP 7 Haziran seçimlerine yenilmezlik zırhı içinde ve 400 milletvekili isteyerek girmiş iken; 1 Kasım seçimlerine meclis'te mutlak çoğunluğunu kaybetmiş ve yenilmesi pekâlâ mümkün olan bir parti konumunda katıldı. Öyleyse ne oldu da seçmenin tercihi, bu kadar büyük bir oranda AKP lehine değişti?

Bize göre sorunun cevabını, AKP’nin uyguladığı iletişim ve algı stratejisinde aramak gerekiyor. Oy kullanacak ve partiler arasında tercih yapacak bir insan kafasında tek bir soruyu cevap arar:  Benim için bu partilerden hangisi daha iyi. En iyisi hangisi? İşte tam bu noktada seçeneklerin ne olduğuna dikkat etmek gerekiyor. Normalde seçenekler partilerdir.  Seçmen tüm partileri karşılaştırır ve kendisine en uygun olana oyunu kullanır. Fakat AKP bu seçimde, seçmenin kafasında cevap bulmaya çalıştığı soruyu kökten değiştirdi. Belki dünya siyaset tarihine geçecek ve kampanya stratejisi derslerinde okutulacak bir algı yönetimi örneği sergiledi.

Sandık başındaki seçmen, oy kullanırken “AKP mi başka bir parti mi” sorusunu sorsaydı büyük ihtimalle 7 Haziran’a yakın bir netice alınırdı. “AKP iktidarı başarılı mı” sorusunu sorsaydı, yine AKP’nin oylarının düşmesi kaçınılmazdı. Dedik ya AKP, çok başarılı bir stratejiyle seçmenin kafasındaki soruyu “AKP’yi tek başına mı yoksa başka bir partiyle beraber mi alırsınız” olarak değiştirdi. Seçim kampanyalarında tek başına mı, koalisyon mu? Sorusunu öne çıkardı. Elbette tercih “tek başına, iş başına” olacaktı

Bu değişimin bir mantık, bir de iletişim boyutu var. Seçmenin böyle bir paradigma değişikliğine ikna edilebilmesi için hem iddialarındaki doğruluk payının yüksek olması, hem de hikâyenin çok iyi anlatılması gerekiyordu. 1 Kasım öncesinde koşullar fazlasıyla sağlandı.

Önce iddianın mantık tarafını, doğruluk payını ele alalım. 7 Haziran seçimlerinde AKP tek başına iktidarı kaybetti. Ancak en yakın rakibinin %15 önündeydi. Seçimler tekrarlansa da en büyük parti olacağından kimsenin şüphesi yoktu. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin seçim gecesi yaptığı açıklamalar 292 milletvekili çıkaran 3 muhalefet partisinin AKP’ye karşı birleşme ihtimali olmadığına işaret ediyor ve %60’lık blok çöküyordu.

Meclis başkanlığı seçimi sonrasında bu konuda artık hiç bir şüphe kalmadı: AKP’siz hükümet kurulamayacağı net bir şekilde ortaya çıktı. AKP’siz bir hükümet mümkün değilse, doğal olarak seçmenin önünde sadece üç seçenek kalıyor. 1. Tek başına AKP iktidarı, 2. AKP’li bir koalisyon ve 3. Hükümet bunalımı. AKP’nin stratejisi genel kabul gören bu gerçek üzerine kuruldu.

Seçmen bu üç seçenekten birincisini tercih etti. Ve AKP tek başına iktidar… 

Bu yazı toplam 2289 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Anamurlunun Sesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0324 8164862